Avarlar kim? : Avarlar, Akhun devletinin kuruluşunda etkin bir rolü olan Hunların Uar boyunun Kuzey Kafkasya’daki halkları birleştirmesiyle ortaya çıkmışlardır. Avar ya da Apar karşı koyan direnen anlamına gelmekle beraber Göktürk kaynaklarında Apar, Rus kaynaklarında Obri olarak geçerler büyük bir ihtimalle kendilerine Avar dedikleri için Doğu Roma kaynaklarına da bu şekilde geçmiştir. Avarlar ile Cücenlerin hiçbir bağı olmayıp Cücenler Ön Moğol topluluğu olan Sienpilerden gelen bir topluluktur. Akhun Devleti Sasani-Batı Göktürk ittifakı ile yıkılınca Uarlar İstemi Yabgunun önünden kaçarak kuzey Kafkasya’da yaşayan Sabirler ile karşılaşmışlardır. Sabirleri iterek yollarına devam Avarlar Karadeniz’in kuzeyinden yola devam ederek Alanları da mağlup ettiler. Bölgede Doğu Roma İmparatorluğunun gücünü bilen Avarlar 557 yılında Doğu Roma’ya elçi göndererek ittifak anlaşması imzalanmıştır, böylece Avarlar Altın karşılığında Doğu Roma’nın bölgedeki düşman kavimleri olan Kutrigular, Sabirler, Antoklar ve Onogurlar üzerinde hakimiyet kurarak bölgedeki en büyük güçlerden birisi olmuşlardır. Ayrıca 556 yılında Kapgan (Mu-ço) Kağanın Cücenleri dağıttığı bilinmektedir, o dönemin dünyasında bir sene gibi kısa bir süre de Cücenlerin Kafkasya ya gelmeleri mümkün olmadığı için bu durum Cücenler ile Avarların ayrı iki kavim olduğu ortaya çıkarmaktadır.
Panonya Kurtları: Avarlar Doğu Roma İmparatorluğunun ödediği altınlar sayesinde Avrupa Hunlarından boşalan otorite boşluğunu doldurarak Kuzey Karadeniz de hakim güç oldular. 562 yılında Bayan Kağanın önderliğinde günümüzde Macaristan ovası diye bilinen Panonya ovasında yaşayan Gepid krallığına saldırarak yıkmışlar ve başkentlerini Segedin’e taşımışlardır. Lombardlarla ittifak anlaşması imzalayarak Gepid Krallığını yıkan Avarlar Lombardları İtalya’ya saldırmaya teşvik ederek onların İtalya ya göç etmelerine teşvik etmişlerdir, bu kavimler göçünün son dalgası olmakla beraber Avarlar Lombardlardan boşalan araziye yerleşerek Frank Krallığı ile komşu olmuşlardır. 1.Bayan Kağan 568 yılında Doğu Roma’ya elçi göndererek verilen haracın arttırılmasını yoksa Doğu Roma topraklarını istila etmeye hazır olduğunu bildirdi. Avarlar diplomatik olarak Slav kabilelerini birbirine kışkırtmada başarılı olmuştur. Doğu Roma Slav saldırılarına maruz kalınca Bayan Kağandan yardım istedi böylece Slavlar üzerine yürüyen Avarlar kısa sürede Slavları mağlup etti ancak Doğu Roma artan haracını ödeyemez duruma gelince Avar-Doğu Roma savaşı çıktı. 602 yılında Bayan Kağan öldüğünde Avarlar, bugünkü Avusturya’dan başlayarak Pontik Bozkırlarına dek uzanan bir imparatorluk olmuşlardı.
Bayan Kağandan sonra güçlerini muhafaza eden Avarlar 626 yılında Doğu Roma-Sasani savaşına Sasaniler tarafına katıldılar ve Slav kabileleriyle beraber İstanbul’u kuşattılar. Avarlar Sasani donanmasını beklemeyerek şehre saldırınca geri püskürtüldüler, Sasaniler Anadolu yakasındaki şehirlere saldırsa da başarısız oldular, Slav donanması ise Roma donanması tarafından yakılmıştır. Slavlar karadan da düzensiz saldıkları için Avarlar ve Slavlar geri çekilmek zorunda kalmışlardır. İlk defa İstanbul’u kuşatan Türkler, başarısızlıklarının suçunu Slavların üzerine atmasıyla Avar-Slav çatışması başlamış oldu. Avarların İstanbul önlerinde mağlup olması Bulgarlar ve onların etrafında toplanan Kutrigu, Utigu ve Onogurların ayrılmasına yol açtı. 640 yılında Hırvatların ayrılması, Avar-Slav savaşlarının her iki tarafında yıpranmasına neden olması Avarlara güç kaybettirdi. Avarlar Franklar, Bulgarlar ve Slavlar ile savaşları sonucunda ellerinde sadece Panonya ovası kaldı. Doğu Roma ile aralarına Bulgarlar yerleştiği için Doğu Roma ile daha fazla savaşmamışlardır. 670 yılına gelindiğinde Bulgarlar 4 kola ayrılmış, Avarlar Slav kabileleri ile tekrar anlaşarak Konfederasyona dahil olmalarını sağlamışlardır. Bu durum Avarların bölgesel konumlarını güçlendirdi ancak ne Avarlar ne Doğu Roma bir daha balkanlar üzerinde hakimiyet kuramadılar. 690 yılından itibaren Avarlar da artık yerleşik hayata geçmeye başladılar göçebe yaşam tarzını yarı yarıya bırakıp kentsel merkezlerde toplanan Avarların sayısı her geçen yıl artmıştır.
788 yılına kadar Avarlar bölgede varlıklarını sürdürebilmek için barış politikasına yöneldiler. 788 yılında sınır anlaşmazlıkları yüzünden Bavyera Frankları ile yaşanan sorunlar yerini savaşa bıraktı. 788 yılında Ybbs Nehri civarındaki savaşı Franklar kazandı, Avarların direnişi devam etse de 791 yılındaki Şarlman önderliğindeki Frank ordusu karşısında etkisiz kaldılar. Avarlar Frank ordusunun önünden kaçarak şehirlere sığınıyordu o dönemde Avar atlarının hastalık sonucu telef olması, Frank ordusuna Slavların destek vermesi ve Avar kabileleri arasındaki çatışmalar Avarların Frankların karşısına ordu çıkartamamasına neden oldu. 796 yılında Pepin’nin seferleri ile Avarları gücü tamamen kırıldı ve Avar kabile reislerinin hepsi teslim oldular, Pepin ise ancak Hristiyan olmaları şartıyla onların yaşamasına ve otoritelerinin kabul edilmesine izin verdi. 804 yılında Bulgarlar bölgede güç gösterisinde bulunarak Franklara bağlı kalan Avarları bozguna uğrattı. Avarlar giderek Hristiyanlaşarak bölgedeki Avar etnik kimliği eridi. En son Avar kağanları Hristiyan olan Theodorus ve Abraham Bulgarlar karşısında Franklardan yardım isteseler de Franklar kendi iç meselelerine dönerek Avarları kendi kaderlerinde bıraktılar. Avar kağanlığı 826 yılında tamamen yok olarak bölgede yaşayan halklarla kaynaşmışlar en son 890 yılında Avar kalıntılarından söz edilse de bu Avar toplulukları da Macarlar tarafından asimile edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder